Hollanda ve Türkiye Büyükelçileri 100 yıllık dostluğu konuşuyor - Türkiye

Hollanda ve Türkiye Büyükelçileri 100 yıllık dostluğu konuşuyor

News item | 29-02-2024 | 08:51

Hollanda ile Türkiye arasındaki dostluk asrını kutlayan Hollanda'nın Türkiye Büyükelçisi Joep Wijnands ile Türkiye'nin Hollanda Büyükelçisi Selçuk Ünal bir söyleşi için bir araya geldi. Dostane bir akşam yemeğinin tadını çıkarmadan önce Büyükelçiler işbirliklerini, geçen yılki depremleri, Hollanda Türk toplumunu ve kişisel ilişkilerindeki samimiyeti değerlendirdi, “Birbirimizin hızlı arama listesinde bile varız.” dedi.

Biri Ankara’da, diğeri Lahey’de görev yapıyor ve her ikisi de ülkelerini gururla temsil ediyor. Yıllık Büyükelçiler Konferansı sayesinde birbirlerini kısa bir süreliğine aynı şehirde buldular ve bu da bize onlarla görüşmek için eşsiz bir fırsat verdi.

Büyükelçiler hattı

Ünal, kişisel ilişkilerinin nasıl başladığını hatırlıyor: “İlk olarak Ankara'da, görevimin belli olmasından çok önce tanıştık. Açıkçası Hollanda’ya gideceğim konusunda hiçbir fikrim yoktu. Sonra büyükelçi olarak atandığıma dair heyecan verici haberi aldım. Daha sonra Büyükelçi Wijnands beni Ankara’daki konutunda bir akşam yemeğine davet etti ve orada birbirimizi tanıma fırsatı bulduk.”

İster telefonla ister mesajla olsun, Ünal ve Wijnands düzenli olarak iletişim halinde. Bu, birbirlerinin deneyimlerinden ve faaliyetlerinden haberdar olmak için iyi bir yol. “Çalışma ilişkimiz sadece canlı değil, aynı zamanda inanılmaz derecede yararlı. Bu da dostluğumuza başka bir katman ekliyor.” diyor Hollanda Büyükelçisi. Ünal ekliyor: "Birbirimizin hızlı arama listesinde bile varız.”

Tarihsel başlangıçlar: Hollanda lalesi mi Türk lalesi mi?

Bu yıl dostluklarının yüzüncü yılını kutlayan Hollanda Krallığı ile Türkiye Cumhuriyeti, resmi dostluklarını 1924 yılında imzalanan bir anlaşmaya dayandırıyor. Ancak Büyükelçi Wijnands’ın da belirttiği gibi bağlar çok daha eskilere dayanıyor: “1612 yılında Osmanlı İmparatorluğu Hükümdarı Hollandalılara ticaret hakkı vererek 400 yılı aşan kalıcı bir dostluğu başlattı.”

Büyükelçi Ünal, iki ülke arasındaki dostluğun 1924’te resmiyete döküldüğünü teyit ediyor ve tüccarlar aracılığıyla oluşan daha önceki bağları gündeme getiriyor: “Kayıtlı ilk temas 1561'de gerçekleşti.”

Tarihte ticaret ve tüccarlardan bahseden Wijnands, tulip (lale) ve lalenin kökeni hakkında da bilgi veriyor: “Lale şu anda Hollanda'nın ulusal sembolü, ancak bunu Türkiye’ye borçluyuz, çünkü tüccarlar laleleri oradan Hollanda’ya getirdiler. Bu bizim ortak mirasımızı temsil ediyor.”

Hollanda-Türkiye ortaklığını kutluyoruz

İki Büyükelçi, Büyükelçilikleriyle birlikte yüzüncü yıl münasebetiyle heyecan verici bir dizi etkinlik planladı.

Hollanda Büyükelçiliği bir dizi etkinlik planlıyor. Türkiye çapında çeşitli dostluk konserlerinden, İzmir’de Delft Teknik Üniversitesi öğrencileriyle birlikte, trajik depremlerden sonra yeniden inşaya yardımcı olmak için depreme dayanıklı mimariye odaklanan bir sempozyuma, Türkiye'deki 100 okula 100 lale soğanı ve Hollanda çocuk edebiyatından yapıtlar içeren hediye kutuları göndermeye kadar.

Türkiye Büyükelçiliği de Amsterdam’da bir Türk klasik müzik kuarteti performansı ile Yunus Emre Kültür Merkezi’ndeki etkinlikler dahil olmak üzere bir dizi etkinliğe ev sahipliği yapacak. Ünal, “Ayrıca ilişkilerin tarihi üzerine akademik faaliyetler ve Hollanda-Türk toplumunun öncülüğünde ekonomi odaklı etkinlikler de planlıyoruz” dedi.

Tacir uluslar

Büyükelçi Ünal, Hollanda’nın Türkiye’deki en büyük yatırımcı olduğunu belirterek, “Her iki ülke de aslında tüccar uluslardan oluşuyor. Son iki yılda da Hollanda, Türkiye’nin en büyük doğrudan yabancı yatırım ortağı haline geldi. Daha fazla yatırımcının Hollanda veya Avrupa’da üs olarak faaliyet göstermek üzere merkez ya da şubelerini buraya taşıdığını görüyoruz. Bu artan eğilim ekonomik ortaklığımızı önemli ölçüde güçlendiriyor.”

Büyükelçi Wijnands da şunları ekliyor: “Türkiye’de 3 bin Hollandalı şirket çalışıyor. Ancak rakamlardan öte, Türk ve Hollandalılar arasında ortak bir ticaret ruhu var. Dışa dönük ve uluslararası iş yapma geçmişimiz birbirimizi güçlü bir şekilde anlamamızı sağlıyor.”

Depremlere mukabele: Lahey

Türkiye ve Suriye’de meydana gelen yıkıcı depremlerin üzerinden bir yıl geçti. Büyükelçi Ünal felaket meydana geldiğinde konutundaydı. Hemen, meslektaşlarının toplanmış bulunduğu yan taraftaki Büyükelçiliğe gitti. Kısa bir süre sonra Ünal, Hollandalı dostlarından, meslektaşlarından ve Hollanda Türk toplumundan taziye ve yardım dileklerini ileten telefonlar almaya başladı. 

Türk Büyükelçi ilk toplantısında ekibine şunları söyledi “Bugün zor bir gün. Arkadaşlarımızı ve sevdiklerimizi kaybetmiş olabiliriz. Ancak şimdi ağlama zamanı değil. En azından bugün değil. Harekete geçmeli ve Hollandalı dostlarımızla eşgüdüm içinde ülkemize yardım etmeliyiz”.

Ünal daha sonra Hollanda’daki Türk camileri ve ulaştırma şirketlerinin yanı sıra Türk Hava Yolları, KLM ve Corendon’a ulaşarak insani yardım toplama ve gönderme konusunda hazırlık yapmalarını rica etti. “Hollanda Hükümeti’ne, Hollanda Acil Durum Fonu GIRO 555’e verdikleri cömert destek için Hollanda halkına şükranlarımızı sunuyoruz. O uykusuz günlerde bize gösterdikleri yardım için gerçekten minnettarız.”

Depremlere mukabele: Ankara

Hollanda Büyükelçisi, deprem haberini duymasından kısa bir süre sonra, durumun ciddiyetini ortaya koyan şekilde Türk makamlarının uluslararası yardıma ihtiyaç duyduğu bilgisini aldı. Depremlerin ardından Büyükelçi Wijnands bölgeyi birkaç kez ziyaret etti ve geçtiğimiz günlerde Hollandalı-Türk şarkıcı Karsu ile birlikte depremlerden en çok etkilenen il olan Hatay’da bir müzik okulu açmak üzere bölgeye yeniden gitti.

“Hollanda hükümeti ve halkı aktif bir şekilde yardım ediyordu ve Büyükelçilik olarak biz de yardım etmek istedik. Büyükelçilik ekibi olarak kıyafet topladık, Ankara’daki Kral Günü kutlamamızı iptal ettik ve bunun yerine Kahramanmaraş’ta düzenlenen bir yardım toplama etkinliğinde depremzedelerle birlikte yemek yedik. Hollandalı işletmelerin desteğiyle Kahramanmaraş’ta Lale (Tulip) Eğitim ve Dinlenme Merkezi’ni açarak depremden etkilenen çocuk ve kadınlara destek sağladık.”

Depremzedeler için para toplamak amacıyla Büyükelçi Wijnands ve bir meslektaşı, İstanbul Boğazı’nda düzenlenen bir yüzme yarışması olan Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’na da katıldı.

Hollanda Hükümeti ayrıca, depremden etkilenen bölgelerdeki yeniden yapılanma çabalarını desteklemekte ve Hollandalı şirketlerin özellikle döngüsel inşaat, su ve sanitasyon ile modüler binalar alanında rol oynayabileceğini değerlendirmekte.
 


 

Türk diasporası: Doğal bir köprü

İlk nesil Türk işçiler Hollanda’ya 1960’larda gelmeye başladı ve bu yıl aynı zamanda iki ülke arasındaki İşgücü Anlaşması’nın imzalanmasının 60. yıldönümü. Büyükelçi Wijnands Ankara’da her gün, Hollanda ile bir bağ kurmuş ya orada bulunmuş ya aile bağlarına sahip veya ülkede bir tanıdıkları olan insanlarla buluşuyor. “Bu birbirimizi daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor, bu da dostluğumuzu geliştirmek için harika bir yol.” diyor.

Büyükelçi Ünal, Hollanda-Türk toplumunun Hollanda ekonomisinde önemli bir rol oynadığına inanıyor. Zaman geçtikçe ikinci ve üçüncü kuşaklar da Hollanda toplumuna daha fazla entegre oldu. “Geldiklerinden bu yana, Türk toplumunun mensupları ticaret, siyaset, sanat ve akademi gibi Hollanda yaşamının çeşitli yönlerine dahil oldular.”

Diplomatik zorlukların üstesinden gelmek

Wijnands, “İster arkadaşlık ister aile olsun, her ilişkide inişler ve çıkışlar normaldir.” diyor. “Önemli olan bunlarla nasıl başa çıktığınızdır. İletişim çok önemli ve anlayışı artırmak için çeşitli kanallar kullanıyoruz. Hollanda Türk toplumu burada bir rol oynuyor, hükümetler arasındaki temaslar, iş dünyası arasındaki temaslar hepsi bir araya geliyor.”

Büyükelçi Ünal da Hollandalı meslektaşına katılıyor: “İnişler ve çıkışlar her ilişkinin bir parçasıdır. Her konuda tam bir mutabakat beklemek gerçekçi olmaz. Önemli olan diyalog halinde olmak ve farklılıkları açıkça ele almaktır. Dürüst paylaşımlar sayesinde her zaman ortak bir zemin bulabiliriz.”

Poffertjes mi künefe mi?

Akşam yemeğine geçmeden önce Büyükelçiler en sevdikleri yerel yemekler hakkında konuşuyor. Büyükelçi Wijnands Türk mutfağı ve tatlılarını çok seviyor. “Künefeden kadayıfa, sütlaçtan irmik helvasına kadar hepsini çok seviyorum.” Fındık, fıstık ve zeytin de favorileri arasında. “Eşimle birlikte Ankara’da bir kedi sahiplendik ve ona Zeytin adını verdik.”

Büyükelçi Ünal için Hollanda’nın favori yemeği kesinlikle kibbeling. “Ama peynirli poffertjesi de sevdim.” Wijnands sıcak misafirperverliği için meslektaşına teşekkür ederken, gülerek: “Usta’nın bu akşam Türk mutfağından yemekler sunacağını umuyorum.” diyor.